fbpx
içsel huzur arayışı, huzur arayışı

İçsel Huzur Arayışı

İçindekiler

Spiritüel bir yaşamın kazanan önemi ve sadece bir hafta da nasıl daha tatmin edici bir hayata başlayabilirsin? Sizi, içsel huzur arayışı konu başlıklı makalemi keyifle okumaya davet ediyorum.

Yoğun bir tempo ve sürekli dış baskı ile karakterize edilen bir dünyada, spiritüel kavramı giderek daha önemli hale geliyor. İster televizyonda ister sosyal platformlarda, meditasyon yapan ve farkındalık sahibi insanların görüntülerini görüyoruz.

İnzivaların çeşitliliği neredeyse sonsuz gibi görünüyor değil mi? Peki Spiritüellik neden bu kadar önem kazanıyor?

Benim şahsi görüşüm giderek daha fazla insan, dışsal başarı ve maddi zenginliğin tek başına aradıkları mutluluğu ve tatmini getirmediğini fark ediyor.

Dünyanın pek çok yerinde fırsat ve kaynak bolluğu yaşandığından, bizim hayattaki amacımız ve bu dünyadaki kişisel misyonumuzun sorusu giderek daha yüksek sesle sorulmaya başlandı.

Korona virüs pandemisi, bizi önceliklerimize ve yaşam hedeflerimize yakından bakmaya zorlayarak bu süreci yoğunlaştırdı. Bu belirsizlik ve düşünme döneminde, birçok insan kendileriyle daha derin bir bağ kurmak için cevaplar ve çözümler aramak üzere içlerine bakmaya başladı.

Ayrıca son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, meditasyon, mindfulness ve benzeri spiritüel uygulamaların ruh sağlığı ve fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Bu tür araştırmaların sonuçları, spiritüel uygulamaların daha geniş bir kabul görmesine katkıda bulunuyor.

Peki, Spiritüellik veya spiritüalizm ne demek?

Benim için spiritüalite, iç dünyaya yapılan bir yolculuk ve içindeki sevgiye geri dönüştür!
Spiritüalizm, olman gerektiğini düşündüğün her şeyi bırakmaktır. Sadece sen olmaktir. Ruhunla ve yaratıcı gücün ile bağlantı halinde yaşamaktır..
İşte mucizenin gerçekleştiği yer de burasıdır!”

Sana biraz "Kendi Spiritüel Yolculuğumdan" bahsedeyim.

Spiritüel yolculuğum, hayatımı temelinden sarsan bir anla başladı.

Bende hep çoğunluk gibi dışarda bir şeyleri başardığında veya maddi bir şeyi elde ettiğim de mutlu olabileceğini düşünenler dedim. Üstelik benim çocukluğumdan beri geliştirdiğim inançların etkisi ile başarı elde ettiğim zaman sevilirim ve olduğum yerde kabullenirimdi.

Ben İsviçre’de yaşıyorum ve benim bundan birkaç yıl öncesine kadar en büyük hayalim İstanbul’da kendi işimi kurmakdı. Türkiye’ye nasıl göç edebileceğim ya da İstanbul’da nasıl bir iş kurabileceğime dair türlü türlü fikirler üretip duruyordum. Sonra bir gün mükemmel çözüm karşıma çıktı ve ben belirsiz bir süre için İstanbul’a taşındım.

Elbette İstanbul’da her şey planladığım gibi gitmedi ama sonunda başarmıştım. Şirketim kuruldu, ilk satış rakamları geldi ve ben İstanbul’un en nezih semtlerinden birinde dairemde koltuğuma oturup kendi kendime düşündüm “Gerçekten bu muydu? Bu kadar çok istediğim şey bu muydu? O zamanlar bilinçsizce maniftestlediğim her şey var oldu. Ama neden tatmini bulamadım? Neden mutlu değilim?

Bu sorular beni o kadar huzursuz etti ki o akşam gözyaşları içinde yatağa düştüm ve kendi kendime şöyle dedim: Hayır! Ben böyle yaşamak istemiyorum. Hayır! Ben bu değilim ve yaşamak istediğim hayat bu değil! O geceden sonra her şey değişmeye başladı. Çünkü evrene kendimi açtığımı, artık bir şeyleri değiştirmek istediğimi işaret ettim.

O günden sonra kendi içsel gelişimim için yola çıkmaya karar verdim. Çeşitli spiritüel koçluk seansları ile bu yolculuğa başladım. İlk önce içimdeki çocukla tanıştım ve onu bağrıma basarak iyileştirmeye başladım. Bu, benim için önemli bir adım oldu çünkü içimdeki çocukla iletişim kurarak onu anlamak ve sevgiyle kabul etmek bana derin bir içsel dönüşüm sağladı. Ardından, dünya üzerindeki doğduğumuz gün ve saatin karakterimiz hakkında bize sunduğu derin bilgilerle ilgilenmeye başladım; bu da astrolojiyi keşfetmemi sağladı. Aile dizimi, atalarımdan gelen enerjik bağları çözmem gibi çeşitli içsel keşiflere katıldım. Bu yolculuk kendimi o kadar derinlemesine anlamama yardımcı oldu ki en sonunda yaşam koçluğu eğitimi aldım.

Ha, İstanbula gittiğim için pişman mıyım? Asla! Benim için çok büyük bir deneyim ve tecrübe oldu ve ben bu kararımın sayesinde kendimi buldum. Hayatta herşeyin bir sebebi vardır. Hayatına giren her insan gibi bugün İstanbul’a neden gitmem gerektiğini çok iyi biliyorum. O da önce kendimi, sonra da nedenimi bulmak ve ruhumun yolculuğuna çıkmaktı.

Herkesin spiritüel yani ruhunun yolculuğunda bir kötü tecrübe veya kötü bir zamanda başlamak zorunda değil. Tam aksine aslında pek çoğumuz zaten hayatımızda bir şeyleri değiştirmek veya bizim için bugüne kadar yaşadığımız hayattan daha farklı olanaklar olduğunun farkındayız degil mi?

Şimdi sana bir hafta boyunca hayatına entegre edebileceğin 5 spiritüel rutin sunmak istiyorum; böylece bugün yapacağın küçük değişikliklerle nasıl tatmin edici bir hayat yaşayabileceğini yavaşça farkedeceksin.

1. İç dünyana odaklan

İç dünyan her zaman dış dünyanın yaratıcısıdır. Önümüzdeki bir hafta boyunca hangi düşüncelerini güçlendirmek istediğine bilinçli olarak karar ver. Seni içsel olarak güçlendiren ve ayakta tutan güçlü bir “Ben…” yarat. Unutma dışarıda yaratmak istediğin her şey iç dünyan daki gelişimle başlar. Bununla ilgili web sitemde bir Blog yazim var. Onu da okuyabilirsin.

2. Güne şükranla başla

Sabahları maillerini veya sosyal medyanı kontrol etmeden önce, kahveni veya çayını yudumlarken hayatındaki var olan herşey için şükür et.
Çoğunluğumuz mutluluğun peşinde koşar ve şöyle düşünür; işte maddi bir şeyi aldığımda mutlu olacağım veya bir hedefi olur ve sadece bir an önce oraya varmayı bekler. Önemli olan aslında hedefine giden yolculuktan keyif almaktır. Eğer yolculuğunda mutlu, huzurlu ve şükran dolu değilsen, inan bana hedefine vardığında belki çok kısa bir süre mutlu olacaksın ama sonra yine bir boşluğa düşeceksin. Bu yüzden hayatında sahip oldukların için şükret.

Şükran duyabileceğin birkaç örnek:

Şükran hayatına daima daha fazla güzellik getirecek olan enerjidir. Sabah ilk iş olarak şükran duymaya başladığında tüm endişelerin ve o gün ters gidebilecek her şeyin düşüncesini bırak ve direkt pozitif bir enerji ile güne başla!

3) Dünyaya sen neler verebilirsin ona odaklan

Çoğumuz hayatımız boyunca başarı ve kazanç odaklı olmayı öğreniyoruz ancak asıl önemli olanın ne verebileceğimiz ve nasıl katkıda bulunabileceğimiz olduğunu hatırlamaktır. Bugün kendinize şu soruları sorabilirsin: “Dünyaya en iyi nasıl hizmet edebilirim? Hangi alanlarda katkıda bulunabilirim? Hangi insanlara destek olabilirim?”
Unutma, her birimiz dünyaya özgün bir armağanız. Bu gerçeği kabul ettiğinde, içsel tatmin ve anlam arayışında büyük bir değişim yaşayacaksın.

4) Bedenini harekete geçir

Bedenin ruhunun tapınağıdır. Tepeden tırnağa bir mucizedir. Bedenin ne kadar çok enerjiye sahip olursa, hayatını istediğin gibi oluştabilirsin ve güçlü kararlar almak için o kadar çok enerjin olur. Sağlığın ve bedeninin enerjisine öncelik ver. Bedenin gerçekten sağlıklı olduğunda zihinsel ve duygusal olarak da çok daha iyi hissedeceksin. Doğayı bir yardımcı olarak kullan, örneğin uzun yürüyüşler şeklinde.

5) Neşeli ol

Varoluşumuzun en güzel ve spirituell ifadesi yaşama sevincidir. Kendini keşfetmek ve bu yaşamı tam anlamıyla hissetmek için buradasın. Hayatındaki neşeden sen kendin sorumlusun. Her an, kendin ne kadar neşe dolu olabileceğini seçebilirsin. Etrafındaki dünyayı pozitifliğinle parlatmaktan korkma. Tam da bunun için buradasın!

Bu alışkanlıklar bir hafta boyunca günlük yaşamda biraz farkındalık ve spirituel bir bakış açısı kazanmana yardımcı olacak.

Bu süreç, çalışma ve eski inançları bırakmaya hazır olmayı gerektirir. Bu yolculuk zorlayıcı olabilir çünkü konfor alanınızı bırakmak çoğumuz için hiç kolay değildir ancak ödülü paha biçilemez olacaktır. O da kendinin daha iyi bir versiyonu olma ve kendi kaderini yaşamaktır. Bence buna kesinlikle değer.
Bu bölümümüzün de sonuna geldik. Umarım bu podcast, ruhuna kalbine dokunmuştur.

Bir hafta sonra bu farkındalık pratiklerini uyguladıktan sonra bana Instagram hesabımdan veya bu blog yazımın altına kendinde nasıl bir değişimi fark ettiğini yazabilirsin.

Instagram hesabıma yorumlarını bırakabilirsin. Kanalıma abone olursan çok mutlu olurum ve eğer bu bölümü mutlaka dinlemesi gereken birini düşünüyorsan, paylaşmayı unutma. 

Yeni bir blog makalemde görüşmek üzere.
Sevgi ile kal, hoşçakal.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on pinterest
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir