fbpx
Kendi Kişisel Gelişimim Sayesinde Öğrendiğim 5 Temel Bilgi

Kendi Kişisel Gelişimim Sayesinde Öğrendiğim 5 Temel Bilgi

İçindekiler

Mutlu olmanın çok kolay yolu var

Hayatımın çoğunu hayatın anlamını arayarak geçirdim ve nereye ait olduğumu asla bilemedim.
Ailem yıllar önce Türkiye’den göçmen işçi olarak Almanya’ya gelmiş. Ben Almanya’da doğmuşum. İki kültür arasında büyümek benim için kolay olmadı. Hayatımın ilerleyen yıllarında aidiyetsizlik hissi ile tanıştım. Nereye ait olduğumu bir türlü bulamıyordum. Kendimi bir yere ait hissedebilmek için çok fazla ülke değiştirdim, Almanya’dan sonra Avusturya’da yaşadım, sonra İsviçre’ye taşındım ve en sonunda Türkiye’ye baba ocağıma gitmem gerektiğini düşündüm. Ancak aidiyetsizlik hissinden hiçbir ülke de kurtulamadım.

Uzun bir süre boyunca hayatın böyle olduğunu düşündüm. Ne yaparsam yapayım asla mutlu olamamamın, ilişkilerimde hep yanlış seçimler yapmamın, maddi sıkıntılar çekmemin, sürekli yorgun ve sinirli olmamın normal olduğuna inandım. Hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşündüm. Kısa bir süreliğine mutlu olsam dahi gerçek beni yakalıyordu. Böylece tekrar mutsuz ve bitkin halim mutluluğumu esir alıyordu.

Sonra, kendi kişisel gelişimime daldığımda, birdenbire hayatı yaşamanın başka yolları olduğunu gördüm! Toksik ilişkiler yaşamak zorunda değildim! Hiç sevmediğim bir işi yapmak zorunda değildim! Sağlık sorunlarım ve maddi sıkıntılarımdan kurtulabilirdim! Ve dahası, her zaman bu kadar yorgun hissetmek zorunda değildim! Her şey için bir çözüm vardı ve bu çözüm içimde başlıyordu!

Tüm çözümler sizde, tüm yanıtlar sizde, tüm yollar sizde, tüm olasılıklar sizde. Bunların hepsi sizin içinizde!

Hayata, kendimize, ilişkilerimize ve geleceğimize dair farklı beklentilere sahip olmamıza müsade edilmesi gerektiğini fark ettim. İnanin bana sizin için başka olasılıklar olduğunu fark ettiğinizde çok ferahlıyor olacaksınız.

Bu yüzden benliğiniz ve dünya hakkında sürekli kendinize söylediklerinize inanmayı bırakın. İçinizde ve etrafınızda çok daha fazlası var!!!
Hayatınız ve deneyimleriniz bakış açınızın belirleyicisidir. Koşulların, hayatınızın belirleyicisi olmasına izin vermeyin!

Kendimize anlattığımız hikayeler bize güç verebilir ya da bizi aşağı çekebilir.

Her birimiz kendi yaşamımızın yaratıcısıyız!

Hayatınızda olan her şeyin sizinle bir ilgisi vardır. Bununla “suçlu” olduğunuzu kastetmiyorum, daha ziyade yaşamınızı nasıl şekillendirdiğiniz üzerinde bir etkiniz olduğunu kastediyorum. Her düşünceniz, her eyleminiz, her kararınız ve her adımınız yaratıcı bir güce sahiptir ve belirli bir yöne doğru yol açar. Bunu yaparken, bugüne kadar yaşamınızda belirli sonuçlar ve koşullar yarattınız.

Bir an durup etrafınıza bakın, yaşamınıza bakın ve şu soruları kendiniz için yanıtlayın:
– Şu anda neredesin?
– Kendi hakkında ne düşünüyor ve nasıl hissediyorsun?
– Zamanının çoğunu ne ile geçiriyorsun?
– Yanında kim var?
– Eşinle, ailenle ve arkadaşlarınla ilişkin nasıl?
– Ne iş yapıyorsun?
– Para ile ilgili düşüncen nedir?
– Kendin ve geleceğin için ne gibi fırsatlar görüyorsun?
– Ve hepsinden önemlisi: Etrafında gördüklerin yaşamak istediğin hayatla örtüşüyor mu?

Hayatımızda olan herşeyin bizimle bir ilgisi olduğunu kabul etmek çok zor bir süreçtir. Çünkü bu kurban olmadığımız anlamına gelir! Başkalarının (örneğin ebeveynler, eski sevgililer, arkadaşlar, patron) nasıl olduğumuzu ve hayatımızda neler olduğunu belirlemesine izin vermek zorunda değiliz. Bu dünyadaki varlığımızla ne yapacağımız her zaman bizim elimizde!

Bu ilişkide ve bu işte olmak isteyip istemediğinizi seçebilirsiniz – ya da istemezsiniz. Bu sağlık durumunda kalmak isteyip istemediğinizi seçebilirsiniz. Kendinize nasıl davranacağınızı ve başkalarına nasıl davranacağınızı seçebilirsiniz. Sizi incitmiş olan tüm deneyimleri affederek ve salıvererek iyileştirmeyi seçebilirsiniz. Tam potansiyelinize ulaşmayı ve her günü bir armağan haline getirmeyi seçebilirsiniz.

Hayatınızdaki her şey siz olduğunuz için var.
Hayatınızdan KENDINIZIN sorumlu olduğunuzu, ne düşüneceğinizi, nasıl hissedeceğinizi, hangi seçimleri yapacağınızı ve hangi deneyimleri yaşayacağınızı seçmekte özgür olduğunuzu kabul edin.

Kişisel gelişim, kendi özgün yolunuzu bulmanız ve bu yolda yürümeniz anlamına gelir. Hayatınızda kim olmak istediğiniz, ne yaratmak istediğiniz ve özellikle de artık ne istemediğiniz konusunda en çok kendinize karşı net olun.

Dış dünyamız her zaman iç dünyamızın bir aynasıdır

Çoğu zaman mutlu, hurzurlu ve başarılı olmak için dışarıda bir şeyleri değiştirmeye mecbur oluruz. Çalışma alanımızı ya da işimizi değiştiririz. Yeni partnerler ediniriz. Kıyafetler alırız. Yeni bir şehre hatta başka bir ülkeye taşınırız ama mutluğumuz kısa sürer yada umduğumuz o mutluluğu bulamayız. Benim bundan çıkardığım en büyük ders şu oldu: tüm dilekler tüm değişimler ve tüm sonuçlar herzaman önce içimizde başlar!

Örneğin: İçinizde sevilebilir olmadığınızı düşünüyorsanız sosyal hayatta hiçkimse size sevgi hissini veremez. Başka bir örneği de ilişkiler üzerinden verebiliriz, (içinde) huzuru bulduğunuzda inandığınız bir ilişkiniz olduğunda, partnerinizle de (dışınızda) sağlıklı ve mutlu bir ilişki yaşayabilirsiniz.

Kendinize ve yeteneklerinize inanmıyorsanız (içeride), bu dünyadaki hiçbir iş size uzun vadeli eğlence ve başarı (dışarıda) getirmeyecektir. Ancak yeterince iyi olduğunuza ve başarılı olmayı hak ettiğinize dair içsel bir zihniyete sahipseniz (içeride), sizi tatmin eden ve potansiyelinizi yaşayabileceğiniz bir işiniz olacaktır (dışarıda).

Dolayısıyla, dış görünüşü değiştirmeye çalışmak yerine, hayatımızda istediğimiz deneyimleri ve sonuçları elde etmek için ilk adım her zaman içsel inançlarımızı, düşünce ve davranış kalıplarımızı değiştirmektir. Sanki dışarıda yaratacaklarınız için içeride antrenman yapıyor gibisinizdir.

Dışarıda olmak istediğiniz kişi önce içinizde inşa edin!

Öz yolumuzda yürüyebilmek için kendimizi başkalarının beklentilerinden kurtarmamız gerekir.

Eminimsiz de bu hissi biliyorsunuzdur, bazen hayalkırıklığına uğramış hissederiz ancak nedenini gerçekten bilmeyiz. Ben bunun nedenini kendimce şöyle açıklıyorum; İnsanlar tam olarak potansiyellerini ortaya koyamadıkları ve hayatı ıskaladıkları için hayal kırıklığına uğradıklarına inanıyorum!

Bu hayal kırıklığına kapılıyoruz çünkü aslında yaşayabileceğimiz hayatı yaşayamadığımızı kendimizden saklayamıyoruz. Çünkü hepimiz potansiyelimizin ne olduğunu ve neler yapabileceğimizi içten içe biliyoruz.
Bunun yerine yaptığımız şey ise başkalarını izlemek ve kendimizi onlarla kıyaslamak. Dışarıdakilerin bizim için doğru olduğunu söylediği şeyleri dinler ve (örneğin aile, okul, toplum) yığınların isteklerine uyum sağlarız. Unutmayalım, kendimizi başkalarının görüş ve beklentilerine göre yönlendirirsek, BİZİM değil ONLARIN yolunda ilerleriz. Gerçek şu ki: Her zaman başkalarının yolunda yürümeye alışırsanız, kendi ruh yolunuzu ıskalarsınız!

Bunun yerine yaptığımız şey başkalarını izlemek ve kendimizi onlarla kıyaslamaktır. Dışarıdakilerin bizim için doğru olduğunu söylediği şeyleri dinleriz (örneğin aile, okul, toplum). Uyum sağlarız. Ancak kendimizi başkalarının görüş ve beklentilerine göre yönlendirirsek, BİZİM değil ONLARIN yolunda ilerleriz. Gerçek şu ki: Her zaman başkalarına bakarsanız, kendi ruh yolunuzu kaçırırsınız!

Bu dünyaya bir başkası olmak için gelmediniz.
Başkalarının ne yaptığına çok fazla bakmak yerine kendi gelişiminize odaklanmak çok daha değerlidir. Kendi gerçeğinizle, sezgilerinizle ve SİZİN için gerçekten önemli olan şeylerle bağlantı kurun!

Ne zaman kendinizle tam bir uyum içindesiniz?
Değerleriniz nelerdir?
Öncelikleriniz nelerdir?
Bir yıl sonra kendiniz hakkında ne düşünmek istiyorsunuz?
Bu dünyada nasıl bir fark yaratmak isterdiniz?

Belki bir yıl izin almak, seyahat etmek ve dünyayı keşfetmek istiyorsunuz? Ya da belki bir yılı tamamen işinize odaklanarak, kendi işinizi kurarak ve koşuşturarak geçirmek istiyorsunuz? Ya da belki de anne veya baba olmayı mesleğiniz olarak görüyorsunuz ve öncelikleriniz burada yatıyor? Her neyse: Sizin için neyin doğru olduğunu yalnızca siz bilirsiniz. Potansiyelimizi açığa çıkarmak bizim elimizde!

Kim olmak istediğimiz ve nasıl yaşamak istediğimiz konusunda net olmak bizi çok güçlü kılar.

Herkes hayatını kendi fikir ve arzularına göre yaratabilir. Ben buna kesinlikle inanıyorum! Ancak bunu yapabilmek için ilk adım olarak netliğe ihtiyacımız var. Ancak kim olmak istediğimiz ve ne tür bir yaşam yaratmak istediğimiz konusunda gerçek bir netliğe sahip olduğumuzda, tüm yaratıcı gücümüzü serbest bırakabiliriz.

Hayattan sadece hak ettiğinizi düşündüğünüz kadarını alırsınız. Büyük hayaller kurun! Ve daha da büyük!!!
Yine de hayat, profesyonel vizyondan çok daha fazlasıdır. Bana göre, kişisel gelişimimiz için temel olan 10 yaşam alanı vardır:

Gerçekte kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bildiğimizde, potansiyelimizi tam olarak ortaya koyarız. Dolayısıyla kişisel gelişimin olumlu etkisi, çok daha fazla enerjiye sahip olmanız, iç huzuru hissetmeniz ve daha dirençli olmanız, daha iyi bir karizmaya sahip olmanız, ilişkilerinizin kalitesini artırmanız, olasılıkları fark etmeniz ve algılamanız, sağlıklı sınırlar koymanız ve hayatınızı daha bilinçli, daha doyumlu ve daha mutlu yaşamanızdır.

Düzenli olarak hayallerinizle bağlantı kurun ve kim olmak istediğinizi, kendiniz ve başkaları için nasıl bir hayat yaratmak istediğinizi en güzel ve güçlü renklerle boyayın ve sonra kendi özgün yolunuzda yürüyün…!

Kişisel gelişimimiz güzel ve çok bireysel bir yolculuktur. Çok iyi olmayan ve aynı zamanda süper iyi haber şu ki: asla “bitirmeyeceğiz” veya “varmayacağız”. Çünkü yaşamlarımızda her zaman büyüyebileceğimiz yeni zorluklarla karşılaşacağız. Sevgi verebileceğimiz yeni insanlarla tanışacağız. Gerçekleştirmek istediğimiz yeni hayallerimiz olacak ve her zaman evrenin bize sunduğu mucizeleri deneyimleyeceğiz.

Kişisel olarak ne kadar gelişirseniz, kalbinizi o kadar açarsınız.

Kişisel gelişim, hayat boyu süren bir yolculuktur ve her bireyin kendi hedeflerine, değerlerine ve ihtiyaçlarına göre şekillenir. Herkes, kendi hayatında nasıl daha iyi bir versiyon olacağını belirleme özgürlüğüne sahiptir ve kişisel gelişimle ilgili olarak kendi yolu ve hızını seçebilir.

En büyük dileğim bu yolculukta size eşlik etmek ve kalbinize ve tamamen gücünüze gelmenize yardımcı olacak tüm bilgi ve sevgiyi size vermektir. Hepimimiz zihinsel farkındalıgimizla temaza gecersek Daha Sağlıklı Bir Toplum olarak da birçok farklı alanda kendimise ve etrafimiza katkı sağlayabiliriz.

Bir an durun ve içinizi hissedin. Size nasıl yardımcı olabilirim? Şu anda neye ihtiyacınız var? Neyin daha fazlasını istiyorsunuz?

Serüvenimizin üçüncü bölümünde, kendinimizi yeniden inşa etmenin yollarına derinlemesine inceleyeceğiz.

Beni instagram hesabımdan veya youtube kanalımdan da takip edebilirsiniz.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on pinterest
Pinterest

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir